Sydney'de Turk Olmak ve Oberon Hakkinda

Bu yaziyi ''Ben aliskanliklarimdan odun vermem, Nuh'un Ankara'dan baska makarna dahi yiyemem!'' diyen Turklere armagan ediyorum, yazi biraz uzun olacak ona gore cayinizi, kahvenizi hazirlayin 😄 

Korkmayin, tuzlu cekirdekten bakir kahve cezvesine, kestane sekerinden maras dondurmasina, yaprak sarmadan kokorece kadar aradiginiz bircok seye ulasabileceksiniz! Evet simdi rahat bir nefes aldigimiza gore nerede ne bulunur hemen bakalim. 

Once restoranlardan bahsedecek olursak, Sydney'de bircok Turk restorani bulabilirsiniz. Hatta birkac ay once meyhane bile acildi, karacigerimiz bayram etti :) Ilk geldigimiz zamanlarda hemen hemen her semtte kebap dukkanlari gorup heyecanlanmistik Tugberk'le. Isimlerinden cok rahat anlayabiliyorsunuz Arap mi Turk mu oldugunu. Ozturk kebab, Brothers kebab, Star kebab diye uc tane ornek versem yeter zaten :) Ne zaman heveslenip yesek mide agrisi cekince anladik ki oralardan uzak durmak gerekiyormus. Size doner diye verdikleri sey neredeyse 2 parmak kalinliginda, plastigimsi (hic abartmiyorum), tatsiz tuzsuz etin, kocaman lavasin icinde binbir cesit alakasiz salatayla beraber sunulmasiyla olusan garip bir yiyecek. Hele iskenderden hic bahsetmek istemiyorum, tam anlamiyla felaket. Ama moraliniz bozulmasin, eger o kebap dukkanlarini gormezden gelip diger normal restoranlara giderseniz Turk yemegi ozleminizi giderebilirsiniz. 

                                                                                      Efendy/Balmain                                                                                                  

Enmore'da Sultan's Table ve Surry Hills'de Erciyes Restaurant pide sevenlere tavsiye edebilecegim yerler. Ozellikle Erciyes'in humusu ve diger mezeleri de cok iyi. Bu mekanlar oldukca gunluk, salas mekanlar, fiyatlari da uygun. Sydney'deki gururumuz basarili ve unlu sef Somer Sivrioglu'nun mekani ise Balmain'de bulunan Efendy Restaurant. Bizim kalabalik Turk grubuyla sık sık gidip ozel gunlerimizi kutladigimiz bir yer. Kahvaltisi sahane, aksam raki ortami sahane, ozellikle mezeleri ve lahmacunu harika. Avustralyali arkadaslarimiza Turk yemeklerini tatmalari icin tavsiye ettigimiz bir mekan. Fiyatlari ortalamanin biraz uzerinde ama servis ve lezzeti buna degiyor. Sefa Kitchen Bondi Junction'da bir baska restoran. Anason ise yine Somer Bey ve ekibine ait, Efendy'den biraz daha farkli bir atmosfere sahip olan bir yer. Barangaroo'ya yolunuz duserse bir ugrayin derim, ama dikkat, fiyatlari porsiyonlara gore oldukca yuksek ve digerlerine gore daha şık bir mekan. Le Cafeier, Balmain'de gorebileceginiz minik bir kafe. Sahibi Arda Bey kokorec ve ayran da yapiyor ama gitmeden once arayip sormanizda fayda var. Maras dondurmasi icin Enmore'da Hakiki Turkish Ice cream oldukca populer. Son olarak, Balmain'de acilan Meyhanee'yi biz cok cok sevdik. Kendinizi Galata'da minnak bir meyhanede gibi hissedebilirsiniz (Belki de hic alakasi yok ama iste bunlar hep ozlem). 

Anason/Barangaroo


Ve geldik en can alici kisma: AUBURN. Meshur Turk mahallesi Auburn. Sydney sehir merkezinin yaklasik 25km batisinda yer aliyor. Sokaklarinda yururken hep Turkce duyabildiginiz, Mado Cafe'si, Gima Supermarket'i, Gallipoli Camii'yle, Gaziantep Baklavacisi'yla adeta bir kucuk Turkiye. Gima'da aradiginiz her seyi bulabilirsiniz. Oraya ilk gittigim gunu dun gibi hatirliyorum. Gormemisler gibi Tugberk'e bagiriyordum reyonlarin arasindan "Visne receli vaarrrr, Duru bulgur vaaaarrrr, kestane sekeri vaaarrr!!!" 😃 Benim gibi bazi kucuk zevkleriniz varsa yemege dair, Gima'ya mutlaka bir gidin derim, mutlu ediyor. Bakmayin ballandira ballandira anlattigima, maalesef Sydney'de en cok Auburn'da gorebilirsiniz yere tukureni, kasada kuyruga kaynak yapmaya calisani, ya da gozunu dikip bakani. Adamlar 40 yil once gelip yerlesmisler, hala 1 arpa boyu ilerleme yok. Neyse bu konuda cok doluyum belki baska bir yazida icimi dokerim. 




Sydney'de Turk kalabilmek demisken, tabii ki sadece yeme icme odakli dusunmeyebilirsiniz. Derneklere uye olabilirsiniz, 29 Ekim Cumhuriyet balolarina katilabilirsiniz, 10 Kasimda Ata'mizi Sydney'in gobegindeki parkta bulunan anitinda ziyaret edebilirsiniz. Her yil yine Sydney'in merkezinde duzenlenen Turk festivaline gidip orada farkli insanlarla tanisabilirsiniz. Avustralyalilarla Turklerin ortak bir gecmisleri oldugu ve burda da hatri sayilir buyuklukte bir turk komunitesi oldugundan dolayi yilda birkac tane aktivite mutlaka duzenleniyor. Hatta bu yil Turkish Film Festivali de vardi, katilim oldukca yogundu. 

Son olarak size Oberon'dan bahsetmek isterim. Buraya kadar okuduysaniz tesekkurler, bence duygusal kismi burda basliyor yazinin, okumaya devam :)  Oberon, Sydney'in 300 km kadar batisinda yer alan minicik bir kasaba. Hicbir seyi yok bir buyuk caddesinden, birkac barindan, okulundan ve genellikle yaslilarin takildigi sosyal tesisinden baska. 


   Oberon Ana Cadde

2006 yilinda Eceabat'in kardes sehri olmus Oberon. Hikayesi cok dokunakli. Yillar once Peter adinda Oberonlu bir Aussie vatandas, is sebebiyle Mustafa Delkic adinda bir turkle tanisiyor. Arkadasligi ilerletince farkediyorlar ki ikisinin de buyuk dedesi savasta birbirine karsi dovusup olmusler. "From fought to friends" diyorlar, yani savastan arkadasliga donusen bir tarihi ozetliyor bu iki insanin deneyimi. Bunun uzerine Peter gidip Oberon'un baskaniyla gorusup Mustafa'yi oraya davet ediyor ve bu sekilde resmi olarak 2006 yilinda Eceabat ve Oberon kardes sehirler olarak kayitlara geciyor. Bu sebeple her yil Anzac gununde, 25 Nisan'da, Oberon'da safak vakti bir toren duzenleniyor. 


Turkler ve Avustralyalilar omuz omuza durup -gencinden yaslisina- sirayla milli marslarini soyluyorlar ve iki ulkenin de bayraklari yariya indiriliyor. Ardindan butun halk kortej halinde bayraklarla yuruyor ve sonra kasabanin sosyal tesisinde butun halka ucretsiz kahvalti ikram ediliyor, herkes aile gibi, hepberaber kahvalti ediyor. Biz 2 yildir motosiklet turu duzenleyip turk arkadaslarimizla gidiyoruz Oberon'a. Istiklal marsinda hepimizin gozleri doluyor. Hani ogrenciyken bazen "of yine mi toren" diye isyan ederdik, bir an once dagilalim isterdik ya, iste burda o marsi duymak, Avustralyalilarla beraber soylemek cok baska bir kafa. Gunesin dogusuna sahitlik ederken, kulaklarinizda Istiklal Marsi, kalbinizde bir huzun...
                     
    Bu gorsel Oberon belediyesinin sayfasindan alinmistir

O zaman sorguluyorsun iste niye savas var, ne icin, kim icin? Bak burada yasiyoruz hepimiz, ayniyiz, insaniz...

Selen

Comments

Popular posts from this blog

Avustralya'da ne yesem?

Sydney'de Ev Bulma Sureci